7531 Numaralı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 14.11.2024 tarihli ve 32722 sayılı Resmî Gazete’de Yayımlandı. İşbu kanun ile getirilen düzenlemelere ilişkin hazırlamış olduğumuz bilgi notunun ilgililere faydalı olmasını dileriz.
7531 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
14.11.2024 Tarihli ve 32722 Sayılı Resmî Gazete’de Yayımlandı.
Kamuoyunda “9. Yargı Paketi” olarak bilinen, 14.11.2024 tarihli ve 32722
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7531 sayılı Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Değişiklik Kanunu”) ile pek çok
kanunda uygulamaya doğrudan etkisi olacak değişiklikler ve
düzenlemeler yapılmıştır. Değişiklik Kanunu’nun 21. maddesi 29.06.2024
tarihinden, 23. maddesi ise 12.09.2024 tarihinden itibaren geçerli olmak
üzere yayım tarihinde, diğer hükümleri ise 14.11.2024 tarihi itibarıyla
yürürlüğe girmiştir. İşbu yazımız ile Değişiklik Kanunu ile yasal
mevzuata getirilen önemli değişiklikleri incelemekteyiz.
1. 09.06.1932 Tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda (“İİK”)
Yapılan Değişiklikler
➢ İİK’nın 111/B maddesindeki elektronik ortamda açık artırma
suretiyle yapılan satışlarda verilen teklifler arasındaki farkın,
satışa çıkarılan malın belirlenen kıymetinin binde birinden ve her
halde 100,00-TL’den az olamayacağı şeklindeki hükmü; “satışa
çıkarılan malın muhammen kıymetinin binde beşinden ve her
halde 1000,00-TL’den az olamayacağı” şeklinde değiştirilmiştir.
Anılan maddenin devamında yer alan açık artırma süresinin son
on dakikası içinde yeni bir teklif verilmesi halinde açık artırmanın
bir defaya mahsus olmak üzere on dakika uzatılacağı yönündeki
hüküm, Değişiklik Kanunu ile açık artırma süresinin son on
dakikası içinde yeni bir teklifin verilmesi hâlinde açık artırma
süresinin üç dakika uzatılacağı şeklinde değiştirilmiş ve uzama
süresi içerisinde her yeni teklifin verilmesinden itibaren üçer
dakika uzatılacağı öngörülmüştür. Son uzama süresi içinde yeni
bir teklif verilmemesi halinde malın en yüksek teklif verene ihale
edileceği, uzama sürelerinin toplam bir saati geçemeyeceği
hükümleri ilgili maddeye eklenmiştir. Bahse konu bir saatlik süre
Adalet Bakanlığı tarafından kısaltılabilecek, uzatılabilecek veya
kaldırılabilecektir.
➢ Anılan hükme eklenen son fıkra uyarınca, istinaf ve temyiz kanun
yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme
nedeniyle meydana gelen artışta, bölge adliye mahkemesinin
kaldırma veya Yargıtayın bozma kararları üzerine yeniden verilen
kararlar hakkında uygulanmayacağı, ilk karar tarihinde geçerli
olan parasal sınırların esas alınacağı düzenlenmiştir.
2. 19.03.1969 Tarihli ve 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nda (“AVK”)
Yapılan Değişiklikler
➢ AVK’nın adli yardım bürosunun gelirlerine ilişkin 180.
maddesinde yapılan değişiklik ile adli yardım ödeneğinin;
• Birden fazla baro bulunan illerde her 5000 kişilik nüfus için
belirlenen toplam puanın %30’unun söz konusu barolar
arasında eşit olarak paylaştırılacağı,
• Kalan puanın bahse konu ildeki levhaya kayıtlı toplam avukat
sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın ildeki her
baronun üye sayısı ile çarpılarak belirleneceği belirtilmiştir.
3. 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda Yapılan
Değişiklikler
➢ Değişiklik Kanunu ile Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı soru sayısı
100’den 120’ye çıkarılmış; Milletlerarası Hukuk, Milletlerarası
Özel Hukuk, Genel Kamu Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku
dersleri sınav sorumluluğu kapsamına alınmıştır. İhtiyaç
duyulması halinde bu alanlara yönetmelikle yeni hukuk
alanlarının eklenebileceği belirtilmiştir.
4. 6/1/1982 tarihli ve 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare
Mahkemeleri ve Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında
Kanun’da Yapılan Değişiklikler
her
yıl
➢ Parasal sınırların belirlenmesi başlıklı Ek Madde 1’de yapılan
değişiklik ile tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin parasal
sınırların
bir
önceki
yıla
ilişkin
olarak
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre tespit ve
ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılacağı ve bu şekilde
belirlenen sınırların 1000,00-TL’yi aşmayan kısımlarının dikkate
alınmayacağı düzenlenmiştir.
➢ Ek Madde 1’e eklenen ikinci fıkra uyarınca; tek hakimle
çözümlenecek davaların belirlenmesinde dava tarihindeki, miktar
artırımı yapılan hâllerde ise artırımın yapıldığı tarihteki sınır esas
alınacaktır.
5. 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda
(“KTK”) Yapılan Değişiklikler
➢ KTK’nın Ek Madde 15 hükmünde yapılan değişiklik ile, buluntu
olması nedeniyle veya KTKkanun hükümleri gereğince trafikten
menedilerek alıkonulan, ancak sahipleri tarafından altı ay içinde
teslim alınmayan veya aranmayan araçlar için satış süreci yeniden
düzenlenerek bu kapsamda kalan araçların sicilindeki satılamaz,
devredilemez, haciz, ihtiyati haciz, rehin gibi şerhlerin satış
işleminden sonra geçersiz sayılacağı düzenlenmiştir.
➢ Satış kapsamında dosyaya ödenen tutar giderler ve vergi, resim,
harç ödemeleri yapıldıktan sonra alacaklılara dağıtılacak, beş yıl
içinde başvuru yapılmadığı takdirde kalan tutar Hazine’ye
kaydedilecektir. Son olarak, ilgili tutar alacakları karşılamazsa
sıra cetveli oluşturulacaktır.
6. 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nda (“TMK”)
Yapılan Değişiklikler
➢ TMK’nın 286. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin vermiş
olduğu 26.07.2024 Tarihli ve 2023/37 E. 2023/140 K. sayılı iptal
kararı sonrasında, Değişiklik Kanunu ile anılan hükme getirilen
değişiklik ile ana da baba ile çocuk arasındaki soybağının reddi
için dava açabilecek kişiler arasında düzenlenmiştir.
➢ Soybağının reddi davasını açmak için hak düşürücü süreler;
• Ana için: Doğumdan itibaren,
• Koca için: Doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe
kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu
öğrendiği tarihten başlayarak,
• Çocuk için: Ergin olduğu tarihten başlayarak,
kararının tebliğinden itibaren bir yıl,
olarak düzenlenmiştir.
• Diğer ilgililer için: Doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli
olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik
kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak,
• Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım için: Atama
➢ Değişiklik Kanunu ile yeniden düzenlenen TMK’nın 314.
maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, ayırt etme gücüne sahip
olmayan küçüklerin nüfus kaydına, birlikte evlât edinme
durumunda ana ve baba adı olarak evlât edinen eşlerin adlarının;
tek başına evlât edinmede evlât edinenin adının yazılabileceği,
evlat edinilen diğer kişiler hakkında da talep halinde bu hükmün
uygulanacağı belirtilmiştir.
7. 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile
Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında
Kanun’da Yapılan Değişiklikler
➢ Değişiklik Kanunu ile eklenen Madde 35/A uyarınca; istinaf
incelemesi için dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi,
bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü
bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte
dosyayı görevli olduğu kanısına vardığı ilgili hukuk dairesine
gönderir. Bir aylık sürenin bitiminden sonra veya duruşma günü
verilen dosya hakkında gönderme kararı verilemez.
➢ Gönderme kararı üzerine dosya kendisine gelen hukuk dairesi, iki
hafta içinde yapacağı ön inceleme sonucunda görevli olmadığı
kanaatine varırsa, varsa geçici hukuki koruma tedbirlerine dair
talepler hakkında da karar vermek suretiyle dosyayı hukuk daireleri
başkanlar kuruluna gönderir. İki haftalık sürenin bitiminden sonra
gönderme kararı verilemez. Kurul tarafından yapılan ön inceleme
sonunda verilen iş bölümüne ilişkin karar kesindir.
8. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda (“TCK”)
Yapılan Değişiklikler
➢ TCK’da soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suçlara
ilişkin şikâyet hakkı olan kişiye fiili ve failin kim olduğunu öğrendiği
günden itibaren altı ay içinde şikayette bulunma hakkı tanınmaktadır.
Değişiklik Kanunu ile soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete
bağlı olan hakaret suçu bakımından şikâyet süresinin, her ne suretle
olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyeceği
düzenlenmiştir.
9. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda
(“CMK”) Yapılan Değişiklikler
➢ Değişiklik Kanunu ile CMK’nın uzlaşma ve uzlaştırmacılara ilişkin
hükümlerinde değişiklikler yapılmıştır. Bu kapsamda;
• Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa dahi, sesli,
yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret suçu (TCK M.125/2)
uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği düzenlenerek uzlaştırma
kapsamından çıkarılmış ve ön ödeme kapsamına alınmıştır.
• CMK’nın 253. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan şüpheli,
mağdur veya suçtan zarar görenin kendisine uzlaştırma teklifinde
bulunulmasından itibaren üç gün içinde uzlaşma yönünde karar
bildirmediği sürece teklifi reddetmiş sayılacağı düzenlemesindeki
değişiklik ile uzlaşma teklifine cevap süresi yedi güne
çıkarılmıştır.
• CMK’nın 253. maddesinin on dokuzuncu fıkrasında yapılan
değişiklik ile uzlaşmanın sağlanması halinde uzlaşma anında
tespit edilemeyen yahut uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlar
hariç soruşturma konusu suç ile ilgili tazminat davası
açılamayacağı düzenlenmiştir.
• Uzlaştırmacı olmak için hukuk fakültesi mezunu olma şartı
getirilmiştir.
• CMK’nın 254. maddesinde yapılan değişiklik ile uzlaşma
sağlanması halinde, edimlerin yerine getirilmesinin ileri tarihe
bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde
durma kararı verileceği ve uzlaşma gereklerinin yerine
getirilmemesi halinde mahkemece yargılamaya kaldığı yerden
devam edileceği düzenlenmiştir.
10. 20/2/2008 Tarihli ve 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nda Yapılan
Değişiklikler
➢ Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ve mazbut vakıflara ait taşınmazların
tüm iş ve işlemleri her türlü vergi, resim harç ve kamu kurum ve
kuruluşlarına ödenecek katılım payları ile kâğıt ve işlem bedelinden
istisnadır.
➢ Vakıflar Genel Müdürlüğü, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar
Kanununda belirtilen yargı harçlarından muaf kılınmıştır. Vakıflar
Genel Müdürlüğü’nün dava, icra takibi, geçici hukuki koruma
tedbirleri gibi her türlü işte teminat gösterme zorunluluğunun
olmadığı düzenlenmiştir.
12.
➢ Vakıf kültür varlıklarının restorasyon veya onarım karşılığı kiralama
işlemlerinin yönetmelikle düzenleneceği belirlenmiştir.
11. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda
(“HMK”) Yapılan Değişiklikler
➢ Her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan
parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye
Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında
artırılacaktır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını
aşmayan kısımları dikkate alınmayacaktır.
➢ HMK’nın Ek Madde 3’e eklenen üçüncü fıkrası uyarınca; istinaf ve
temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden
değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye
mahkemesinin kaldırma veya Yargıtayın bozma kararları üzerine
yeniden verilen kararlar hakkında yeni parasal sınır uygulanmaz, ilk
karar tarihinde geçerli olan parasal sınırlar esas alınır.
7/6/2012 Tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında
Arabuluculuk Kanunu’nda (“HUAK”) Yapılan Değişiklikler
➢ HUAK’nın Madde 17/B hükmünde yapılan değişiklik ile, taşınmazın
devrine ve taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin
uyuşmazlıklarda gerçekleştirilen arabuluculuk faaliyetlerinde,
anlaşma belgesinin taraflarından birinin, icra edilebilirlik şerhi
alınmasından sonra tapu müdürlüğünden tescil talebinde
bulunabileceği düzenlenmiştir.
➢ Tapu müdürlüğünce taşınmaza ilişkin mevzuatta öngörülen gerekli
inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra resmi senet
düzenlenmeksizin tescil talebi yerine getirilir.
➢ HUAK’nın arabuluculuk faaliyetlerinde taraflardan birinin geçerli
bir mazeret göstermeden toplantıya katılmaması durumunda
davada kısmen veya tamamen haklı çıksa dahi yargılama giderinin
tamamından sorumlu tutulacağı ve lehine vekalet ücretine
hükmedilmeyeceği yönündeki Madde 18/A-11 hükmü, söz konusu
tarafın davada kısmen veya tamamen haklı çıksa dahi sadece karşı
tarafın ödemekle yükümlü olduğu yargılama giderinin yarısından
sorumlu tutulacağı, ayrıca bu taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret
Tarifesine göre belirlenen vekâlet ücretinin yarısına hükmedileceği
şeklinde değiştirilmiştir. İşbu düzenleme paralel olarak, 12/10/2017
tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3/12 maddesine
de getirilmiştir.
➢ HUAK’nın arabulucular siciline kayıt şartlarını düzenleyen 20.
maddesinde yapılan değişiklik ile, mesleğinde yirmi yıl kıdemi
bulunanların arabuluculuk eğitimini tamamlamak suretiyle yazılı
sınav şartı aranmadan arabuluculuk siciline kaydolabileceği
düzenlenmiştir.
Resmî Gazete’de yayımlanan Değişiklik Kanunu’na buradan
ulaşabilirsiniz.