Bazı Alacakların Yapılandırılmasına İlişkin Kanun (Vergi Affı Kanunu)
Vergi ve vergi cezaları, gecikme faizleri ve zamlarını, gümrük vergileri, trafik, askerlik, nüfus, seçim, karayolu geçiş ücreti RTÜK idari para cezalarını, YURT-KUR öğrenim ve katkı kredisi alacaklarını, SGK ve belediyelerin alacaklarını yeniden yapılandırılan ve varlık barışını kapsayan “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun” (“Kanun”) 19.08.2016 tarihinde 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
1. Kanun’un Kapsamı
– Kanun’un 1. maddesinde yukarıda kısaca bahsetmiş olduğumuz Kanun kapsamı detaylı olarak izah edilmiştir. Buna göre Kanun; Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, askerlik, seçim, nüfus, trafik karayolu geçiş ücreti ve RTÜK idari para cezaları, gümrük vergileri, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, genel sağlık sigortası prim alacakları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz ve gecikme cezaları yeniden yapılandırılacak. Ayrıca belediyelerin idari para cezaları, su, atık su ve katı atık ücreti alacakları, belediyelere ödenmesi gereken paylar hariç, beyana dayanan vergilerde ve 2016’ya ilişkin 30 Haziran’dan önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları da yeniden yapılandırma kapsamında düzenlemede yer almıştır.
2. Kesinleşmiş Alacaklar Hakkındaki Düzenlemeler
Aşağıda açıklanan madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin Kanun’un 2. maddesinin 10. fıkrası uyarınca belirtilen alacakların iptali istemiyle dava açmamaları şayet dava açmışlarsa açılan davalardan vazgeçmeleri gerekmektedir.
– Kanun’un 2. maddesi uyarınca, Maliye Bakanlığı, il özel idareleri ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacaklardan, vergilerin ödenmemiş kısmı ile bunların gecikme faizi ve gecikme zammı yerine, Yİ-ÜFE ((Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi) aylık değişim oranı esas alınacaktır. Kesinleşmiş alacakların asli kısmının ödenmesi ancak sadece gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacağın ödenmemesi halinde, Yİ-ÜFE oranında hesaplanan tutarın belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi alacaklar, ödenmiş olanlar dahil olmak üzere asla bağlı kesilen vergi cezaları ve bunların gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.
– Bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilen vergi cezalarının yüzde 50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine, Yİ-ÜFE esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmeyen alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması halinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE esas alınarak hesaplama yapılacaktır. Bu tutarın belirtilen şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan yüzde 50’si ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
– Askerlik, seçim, nüfus, trafik, karayolu taşıma, RTÜK idari para cezalarının tamamı ile bunların dışında kalan asli amme alacaklarının ödenmemiş kısmının tamamı, bunlara bağlı fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE esas alınarak hesaplama yapılacaktır. Alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde hesaplanan bu tutarın ödenmesiyle, faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
– İdari para cezalarının tamamı ile bunların dışında kalan asli amme alacaklarının ödenmemiş kısmının tamamı, Belediye Gelirleri Kanunu’na göre tahsili gereken ücretler ile su, atık su ve katı atık ücreti alacaklarından vadesi 30 Haziran’dan önce ödenmemiş olanlar, ilgili kanun kapsamında büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacak asılları, bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE hesaplanacaktır. Bu tutarın belirtilen şartlarda ve sürede ödenmesi şartıyla faiz, cezai faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’ilerin tahsilinden vazgeçilecektir.
– Kanun gereğince ödenmesi gerektiği halde ödenmeyen tutarlar bu hüküm çerçevesinde ödenirse, binde 2 faiz alacağının tahsilinden vazgeçilecektir.
– Kanun’un 2. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, ihtirazı kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden ve kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş vergiler/gümrük vergileri için de yukarıda açıklamış olduğumuz kesinleşmiş alacaklara ilişkin hükümler uygulanacaktır.
3
3. Kesinleşmemiş veya Yargı Aşamasında Olan Alacaklar Hakkında
– Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan veya dava açılmış olup henüz karar verilmemiş olan alacaklar için eğer mükellef/kişi davaya konu edilen alacak aslının yüzde 50’sini ödediği takdirde kalan yüzde 50’si terkin edilecektir.
– Bu Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla ilgisine göre itiraz/istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan davalardan feragat edildiği takdirde, salt vergi ziyaının ’nin %80’inin ve buna işleyecek olan Yİ-ÜFE’ye göre faizi tahsil edecektir. Usulsüzlük cezaları ve faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
– Bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilen vergi cezalarının yüzde 50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine, Yİ-ÜFE esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmeyen alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması halinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE esas alınarak hesaplama yapılacaktır. Bu tutarın belirtilen şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan yüzde 50’si ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
4. İnceleme ve Tarhiyat Safhasında Bulunan İşlemler Hakkında
– Kanun’un 4. maddesine göre, Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olarak inceleme ve tarhiyat aşamasında bulunan alacaklara yönelik başlayan vergi incelemeleriyle, takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilecektir.
– Anılan işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergilerin yüzde 50’si ile bu tutara gecikme faizi yerine Yİ-ÜFE oranı esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak ve gecikme faizinin tamamının, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın yüzde 25’inin; vergi aslının yüzde 50’sinin, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın yüzde 75’inin, vergilere düzenlemenin yayımlandığı tarihe kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
– Ancak yukarıda belirtilen madde hükmünden yararlanılabilmesi için ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ikişer aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte ödenmesi gerekecek.
– Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olarak iştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında, cezanın yüzde 25’ini belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde cezanın kalan yüzde 75’i tahsil edilmeyecektir.
– Mükelleflerin, Kanun’un yayımlandığı tarihi takip eden ikinci ayın sonuna kadar vergi dairelerine başvurarak 2016 takvim yılına ilişkin gelir vergilerini tarh ettirmeleri ve karnelerine işletmeleri kaydıyla önceki dönemlere ilişkin olarak herhangi bir vergi ve cezası aranmayacaktır.
– Kanun’un kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, kanunun yayımlandığı tarihten önce tamamlandığı halde bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemlerinin yapılması ve belirlenen tutarın, belirtilen süre içerisinde ödenmesi ve madde hükümlerinden yararlanılabilmesi için madde kapsamında ödeme başvurusunda bulunulan alacağa ilişkin dava açılmaması şartıyla bu düzenlemelerden yararlanılabilecektir.
5. Matrah ve Vergi Artırımı Hakkında
– Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, yıllık beyannamelerinde vergiye esas alınan matrahlarını, Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar; 2006 yılı için yüzde 30, 2007 için yüzde 25, 2008 için yüzde 20 ve 2009 için yüzde 15 oranlarından az olmamak üzere artırdıkları takdirde, bu yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesine tabi tutulmayacak ve bu yıllara ilişkin olarak daha sonra tarhiyat yapılmayacaktır.
– Mükellefler, belirlenen şartlar dahilinde gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını artırdıkları takdirde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmayacaktır.
– Mükelleflerin, düzenlemede belirtilen şartlar dahilinde gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisini artırmaları halinde, vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak artırıma konu ödemeler nedeniyle gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı da olmayacaktır.
– KDV mükelleflerinin vergi artırımında bulunmaları halinde artırımda bulundukları dönemler için haklarında KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.
– Matrah veya vergi artırımında bulunan ve bu konudaki şartları yerine getiren mükelleflerin, defter ve belgeleri incelenmeyecek ve artırıma konu vergilerle ilgili tarhiyat yapılmayacaktır.
– Mükelleflerin, defter ve belgeleri üzerinde daha önce vergi incelemesi yapılmış olması, ilgili yıllar için mükellefler tarafından matrah veya vergi artırımında bulunulmasına engel olmadığı gibi idarenin artırımda bulunulmayan yıllar veya dönemler için vergi incelemesi yapma hakkı saklı tutulmuştur.
– Matrah veya vergi artırımında bulunulması düzenlemenin yayımlandığı tarihten önce başlanılmış vergi incelemeleri ve takdir işlemlerine engel oluşturmayacaktır. İnceleme yapma hakkına yönelik hükümler saklı kalmak kaydıyla, vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin kanun yayımlandığı tarihi izleyen ayın başından itibaren bir ay içerisinde sonuçlandırılamaması halinde bu işlemlere devam edilmeyecektir. Bu süre içerisinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmayacaktır.
6. İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi Hakkında
Yürürlüğe giren Kanun ile, işletmelerde mevcut olmasına rağmen kayıtlara yansıtılmamış emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar da kayda alınması amaçlanmıştır. Buna göre;
– Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşlarınca tespit edilecek rayiç bedeliyle, öngörülen sürede vergi dairelerine bir envanter listesiyle bildirerek defterlerine kaydedebileceklerdir.
– Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin kayıtlarında yer aldığı halde gerçekte mevcut olmayan mallarını fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanname intikal ettirebilmelerine imkan sağlanacaktır. Faturalı alınıp kayıtlara geçen, ancak belge düzenlemeksizin satılan malların halen stokta gözükmesi nedeniyle oluşan gerçek dışılık, fatura düzenlenerek kayıt ve beyanlara hasılat olarak intikal ettirilmesi sağlanarak ilgili kayıtlar düzenlenecektir.
– Ancak önemle belirtmek gerekir ki, yasal kayıtlara intikal ettirilen tutarlar, cari yıl gelir vergisi veya kurumlar vergisi matrahının hesabında dikkate alınacaktır.
– Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31 Aralık 2015 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ile ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini, vergi dairelerine beyan ederek kayıtlarını düzeltebilecektir. Bu kapsamda beyan edilen tutarlar üzerinden yüzde 3 oranında vergi hesaplanarak beyanname verme süresi içinde ilgili tutarların ödenmesi gerekmektedir.
7. Bazı Varlıkların Türkiye Ekonomisine Kazandırılması Hakkında
– Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarını, 31 Aralık 2016’ya kadar Türkiye’ye getirenler, bu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecektir. Mükellefler, Türkiye’ye getirilen varlıklarını işletmelerine serbestçe dahil edebilecek (dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın) veya işletmelerinden çekebileceklerdir.
– Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan kredilerin en geç 31 Aralık 2016 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu hükümden yararlanılabilir.
– Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanması halinde ve söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlanılacaktır.
– Yurt dışından Türkiye’ye varlık getirenlerle, adına varlık getirilenler hakkında, başkaca bir neden ile gerekli olması hali saklı kalmak üzere, hiçbir şekilde vergi incelemesi, tarhiyatı, herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezaları kesilemeyecektir.
8. Kesinleşmiş SGK Alacakları Hakkında
– 2016 yılı Haziran ayı ve önceki aylara ilişkin olup Kanun’un yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği hâlde Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan;
a) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,
b) Bu Kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi,
c) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,
asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden Kanun’un yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanun’da belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilmiştir.
– Kanun’da sıralananların dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan gelir testine hiç başvurmayan sigortalılar, gelir testine başvurarak borçlarının belirlenen seviyeden yeniden hesaplanması ve bu statüye ilişkin prim borçlarının asıllarının peşin veya vade farkı uygulanmaksızın 12 eşit taksitle ödenmesi halinde vade farkı uygulanmaksızın gecikme cezası ve gecikme zammı borçları silinecektir.
– Yaşlılık aylığı, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra, sigortalı bir işte çalışması nedeniyle sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenlerden, 2016 yılı Şubat ayı ve önceki aylara ilişkin ödenmeyen destek primlerinin asıllarıyla, bu alacaklara Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde de gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmayacaktır.
– 30.06.2016 tarihi dahil olmak üzere işlenen fiillere ilişkin Kanun’un yayımlandığı tarihten önce kesinleştiği hâlde Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden Kanun’un yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanun’da belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
– Alacakların asıllarının, düzenlemeden önce ödenmiş olmasına rağmen, ferilerinin düzenlemenin kanunlaşıp yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olduğu durumlarda, aslı ödenmiş feri alacağın yüzde 40’ının ödenmesi durumunda kalan yüzde 60’ının tahsilinden vazgeçilecektir.
– Başvuruda bulunan borçlular, sigorta primlerini bir takvim yılında ikiden fazla kez vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde, yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybedeceklerdir.
– Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ay başından itibaren beş ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuruda bulunmaları, ilk taksiti veya peşin ödenmesinin istenmesi hâlinde prim borcunun tamamını bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ay başından itibaren altı ay içinde ödemeleri gerekmektedir.
9. Diğer Hükümler
– Bu düzenlemeye göre, ödenecek alacaklarla ilgili tatbik edilen hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak ve buna isabet eden teminatlar iade edilecek. Bu alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi halinde tahsil dairesince satılabilecektir.
– Başvuruda bulunan ve dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların, bu düzenlemeden yararlanabilmeleri için belirlenen başvuru süresinde yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şartı aranacaktır.
– Maliye Bakanlığına, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına ve SGK’ya bağlı tahsil dairelerince takip edilen ve vadesi 31 Aralık 2011 tarihinden önce 50 liranın altında olan düşük tutarlı alacakların tahsilinden de vazgeçilecektir.
– TOBB üyelerinin oda ve borsalara olan aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ile borsa tescil ücreti ile oda ve borsaların TOBB’a olan aidat borçları, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanun’u hükümlerine göre ödenmesi gereken aidat borçları da yapılandırılacaktır.
– Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna olan aidat ve katılma payı borçları, avukatların baro kesenekleriyle staj kredisi borçları, orman köylüleri ve köylülerce oluşturulan kooperatiflere Orman Genel Müdürlüğü tarafından verilen kredilerin geri ödemeleri, tarımsal amaçlı kooperatiflere kullandırılan krediler, organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerine kullandırılan krediler yapılandırılacak, tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerin il özel idarelerine devredilen 100 lirayı aşmayan alacaklarının tahsilinden vazgeçilecektir.