Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında hazırlanan Kira Yardımı Kılavuzu’nda yapılan değişiklikler, 06.05.2024 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İşbu düzenlemelere ilişkin hazırladığımız bilgi notunun ilgililere faydalı olmasını dileriz.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun
Kapsamındaki Kira Yardımı Kılavuzu’nda Yapılan Değişiklikler
Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
(“Bakanlık”) Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından, 6306 sayılı Afet
Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (“Kanun”)
ve işbu Kanun’a ilişkin Uygulama Yönetmeliği kapsamında hazırlanan
Kira Yardımı Kılavuzu’nda (“Kılavuz”) yapılan değişiklikler
06.05.2024 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bilindiği üzere Kanun kapsamında riskli yapı uygulamalarında
anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine, kiracılarına ve yapıda
ikamet etmek şartıyla sınırlı ayni hak sahiplerine veya bunlar
haricindeki Kanun kapsamındaki yapıları kullanmakta olan kişilere
geçici konut veya işyeri tahsisi veya kira yardımı yapılabileceği
düzenlenmiş, yardıma ilişkin usul ve esasların idare tarafından
belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Kira yardımının şartları, süresi vb. düzenlemelere 6306 Sayılı Kanunun
Uygulama Yönetmeliğinin (Resmî Gazete 15.12.2012/28498) 16.
maddesinde detaylı düzenlemelere yer verilmiş ve işbu yönetmeliğe
dayanılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Kira
Yardımı Kılavuzu 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İşbu
yazımızda 06.05.2024 tarihinde Kira Yardımı Kılavuzu’nda
gerçekleştirilen önemli değişiklikler incelenmiştir.
Bu kapsamda, Kılavuz’un 4. maddesinde değişikliğe gidilmiş ve tahliye
tarihinden itibaren bir yıl, riskli yapının yıktırıldığı tarihten itibaren üç
ay olan kira yardımı için ilgili ildeki Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne
(“Müdürlük”) veya İstanbul ilindeki ilgili İlçe Belediye Başkanlığı’na
başvuru süresi her iki durum için 1 (bir) yıl olacak şekilde
düzenlenmiştir. Maliklerin kira yardımı başvurusunda ihtiyaç
duyacağı belgeleri düzenleyen Kılavuz’un 5. maddesindeki
düzenlemelere, başvuru sahibinin tüzel kişi olması halinde başvuru
formunu imzalayan yetkilinin temsil yetkisini haiz olduğunu gösterir
imza sirküleri veya sicil tasdiknamesi ibraz edileceğine ilişkin hüküm
eklenmiştir. Aynı değişikliğe, riskli yapıda işyeri işleten kiracıların
kira yardımı başvurusunda gerek duyacağı belgeleri düzenleyen 6.
maddenin 2. fıkrasında ve riskli yapıda iş yeri bulunan sınırlı ayni
hak sahiplerinin kira yardımı başvurusunu düzenleyen 7. maddenin
2. fıkrasında da yer verilmiştir.
Söz konusu kira yardımı başvurularında gözetilecek hususları
düzenleyen Kılavuz’un 9. maddesine; gerçek/tüzel kişilerin kira yardımı
başvuru dilekçesinde yer alan T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Vadesiz TL İBAN
bilgisine ait teyit amaçlı bir belge talep edileceği, başvuru gerçek kişi tarafından
yapılmış ise T.C. Kimlik Numarası ve IBAN’ının, başvuru tüzel kişilik adına
yapılmış ise Vergi Kimlik Numarası ve IBAN’ının uyumlu olmasına; başvuru
vekâleten yapılmış ve kira yardımının vekilin hesaplarına yatırılması talep
ediliyor ise vekâlet türüne göre IBAN bilgisinin vekilin adına olmasına dikkat
edileceği düzenlemeleri eklenmiştir. Ayrıca, risk teşkil ettiği gerekçesi ile
Kanun’un resen yapılan uygulamaları düzenleyen 6/A maddesi
kapsamında ilgili idarece tahliyesi sağlanan ancak riskli yapı tespit
raporu tahliyeden sonra düzenlenen yerlerde maliklerin, söz konusu
riskli yapıda ikamet eden kiracıların ve sınırlı ayni hak sahiplerinin kira
yardımı başvurularının olumlu değerlendirilebileceği belirtilmiştir.
Kılavuz’da yer alan değerlendirme hususlarına ilişkin maddelerde,
hisseli bağımsız bölümlere ilişkin başvurularda; her hak sahibi, hissesi
oranında kira yardımından faydalanabileceği için her hak sahibi
adına ayrı ayrı başvuru dilekçesi alınacağı ifade edilmiştir. Ek olarak;
kira yardımı ödemelerinin başlatılabilmesi için riskli yapının yıkımının
gerçekleşmiş olması gerektiği düzenlenmiştir.
Ancak Kanun kapsamında iş ve işlemlerin yürütüldüğü ve takip
edildiği elektronik yazılım sistemi olan A.R.A.A.D. Bilgi Sistemi’ne
yıkım tarihinin girilmemiş olması durumunda, öncelikle yanan/yıkılan
yapılara ilişkin formun istenileceği, söz konusu formun temin
edilememesi halinde ilgili Belediye’den yapının yıkıldığına yönelik
alınan yazı ile A.R.A.A.D. Bilgi Sistemi’ne riskli yapının yıkım tarihinin
girişinin yapılmasını müteakip kira yardımı girişleri yapılabileceği
ifade edilmiştir. Nitekim kira yardımı ödemelerinin başlatılabilmesi
için riskli yapının yıkımının fiilen gerçekleştirilmiş olması şartı
aranmaktadır.
Arsa paylı tapu ile yapılan kira yardımı başvurularına yönelik getirilen
düzenleme ile; bağımsız bölüm tapuda belirtilmediğinden, riskli yapı
tespit raporunda belirtilen adres ve ada/parsel bilgileri ile uyumlu
olacak şekilde bağımsız bölümü, bağımsız bölümdeki hisse oranını
gösteren ve yapının yapı kimlik numarası alındığı tarih itibariyle
geçerli olan Bina Emlak Vergi Beyannamesi’nin isteneceği ve kira
yardımı ödemelerinin ibraz edilecek olan işbu beyannamedeki bina
hisse oranlarına göre yapılacağı belirtilmiştir.
Ayrıca, arsa paylı tapularda hissesi bulunan maliklerden biri tarafından
yapılan kira yardımı başvurularında; riskli yapının tek bir bağımsız
bölüm olması durumunda ibraz edilen beyanname tam hisse oranında
ise, 1/1 hisse oranında kira yardımı alınabilmesi için arsa paylı
tapuda bahsi geçen diğer hak sahiplerinden de feragatname talep
edilmesinin gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Kılavuz’a göre; kira yardımı başvurularında sunulan Bina Emlak Vergi
Beyannameleri’nde bağımsız bölüm numaralarının veya hisse
oranlarının belirtilmemiş olması durumunda, ilgili belediyeden
bağımsız bölüm numaralarını veya hisse oranlarını gösteren resmi bir
yazının alınması gerekmektedir.
Aynı yapı kimlik numarasındaki bağımsız bölümlerde hissedar
olanların, kira yardımı haklarını noterden verecekleri muvafakatname
veya feragatname ile diğer hissedarlara devredebileceğine ilişkin
maddeye, bu muvafakatname veya feragatname ile yapılan
başvurularda bir T.C. kimlik numarası/vergi kimlik numarası için bir
gerektiğine ilişkin düzenleme eklenmiştir.
konut ve bir işyeri başvurularında ayrı ayrı olmak üzere bir hak
sahibinin hisse oranının toplam da 1/1 hisse oranını aşmaması
Ek olarak; mirasçılık yoluyla intikal eden arsa paylı tapularda vefat
eden kişinin adına kayıtlı bina emlak vergi beyannamesi ile kira
yardım başvurusu yapılabileceği ve genel olarak kira yardımı
başvurusunda tapu tahsis belgesi ibraz eden maliklerin kira yardımı
başvurularında tapu belgesi aranmayacağı gibi hususlar da Kılavuz’a
eklenmiştir.
Kira yardımı ödemelerini düzenleyen 10. madde kapsamında; kira
yardımı başvurularının Müdürlük veya İstanbul ilindeki ilgili ilçe
belediye başkanlığı tarafından incelenerek uygun bulunması halinde,
konut/işyerinde sınırlı ayni hak sahibi olarak ikamet edenlere beş
aylık, gecekondu sahiplerine iki aylık, kapıcı olup kapıcı dairesinde
ikamet edenlere beş aylık kira yardımı ödenecektir. Müdürlük, kira
yardımı ödemelerini merkez muhasebe birimi vasıtasıyla
gerçekleştirmektedir.
Kılavuz’da Kanun kapsamında riskli olarak tespit edilen yapıların hak
sahiplerinin kira yardımı başvurularını e-devlet üzerinden
yapabileceği belirtilmektedir. Buna göre, e-imzası veya mobil imzası
bulunan hak sahipleri, “Kentsel Dönüşüm Kira Yardımı Başvurusu”
sekmesinden kira yardımı başvurularını yapabilecektir. Kira
yardımından kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak faydalanan
birinin daha sonra riskli olarak tespit edilen yapısından dolayı malik
olarak kira yardımı için başvuruda bulunması halinde daha önce kiracı
olarak alınan bedellerin kira yardımı süresinden düşüleceğine ilişkin
düzenleme, Kılavuz metninden çıkarılmıştır.
Kılavuz’a göre Kanun kapsamında, riskli yapı olarak tespit edilmiş olan
bir yapının aynı bağımsız bölümünde, aile bireylerinin birlikte ikamet
etmeleri halinde, malik ve kiracı olarak kira yardımından
faydalanabilmelerine imkân bulunmamaktadır. Fakat malikin söz
konusu riskli yapıda ikamet etmemesi halinde; birinci, ikinci ve üçüncü
dereceden kan ve kayın hısımlarından riskli yapıda ikamet eden aile
bireyi kiracı olarak, ikamet etmeyen malik de malik olarak kira
yardımından faydalanabilecektir.
Ek olarak; riskli olarak tespit edilen bir bağımsız bölüm için (konut veya
işyeri fark etmeksizin) evlilik birliği devam eden eşlerden birinin malik,
diğerinin de kiracı olarak kira yardımına başvurması durumunda
başvurunun reddedileceği de düzenlenmiştir.
Kanun kapsamında riskli yapının güçlendirilmesine karar verilmiş
olması halinde, güçlendirme kararı verilen riskli yapıların maliklerine ve
kiracılarına, riskli yapıyı tahliye etmeleri durumunda kira yardımı
yapılabileceği de ilgili düzenlemeler arasında yer almaktadır.
Kılavuz’da son olarak; riskli alan veya rezerv yapı alanlarında kira
yardımı kapsamında hak sahiplerinden istenecek belgeler için
Kılavuz’un ilgili maddelerinin kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir.
Kılavuz’un yürürlüğe giren güncel versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz.